2018 TUIK verilerine göre kadınların kadınların %29’u çalışıyor.
Evlilik yaşamı boyunca ‘ev kadını’ olarak eş, çocuk, hasta ve yaşlıların bakımından sorumlu tutulan kadınların boşanmaları durumunda mucizevi bir şekilde geçimlerini sağlayacak iş bulmaları bekleniyor.
Türkiye’de boşanmış kadınlar ortalama ayda 300 TL yoksulluk nafakası almaktadır. Bu nafakayı çok görmek hukuka uygun olmadığı gibi vicdanları da sızlatmaktadır.
Şiddetin her biçimine maruz kalan kadınların kazanılmış yasal hakkının da geri alınması, değiştirilmesi veya sınırlandırılması başta ekonomik şiddet olmak üzere tüm şiddet ve ayrımcılık biçimlerini pekiştirip kadınları daha da güçsüzleştirecektir.
Türk Medeni Kanunu’nda ‘Süresiz Nafaka’ ibaresine yer verilmesinin amacı boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek olan eşin (kadın ya da erkek) diğer eş tarafından şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır.
Mali durumun değişmesi durumunda ödenen nafakanın azaltılması ve kaldırılması da şu andaki yasayla mümkündür.
Süresiz nafakanın kadırılması sadece boşanan erkeğin hayatına rahat devam etmesine yönelik olup kadının uğrayacağı mağduriyeti yok saymak, kadını yoksullukla mücadelede yalnız bırakmak demektir.